Tarım ve ormancılıkta düzenlemeleri içeren yasa tasarısı komisyonda.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım, Orman ve Köyişleri Kurulunda Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin maddeleri üzerinde müzakereler sürüyor.
Teklif maddelerine ilişkin görüşlerini dile getiren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kenevir Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Bu illerde bu yıl 7 bin dekar ekim alanı beklediklerini söyleyen Aytaç, Havza’da kurulan fabrika için ihtiyacın 30 bin dekar olduğunu söyledi.
2019 ve 2020 yıllarında üretimin bir kısmının sözleşmesiz yapıldığını kaydeden Aytaç, kenevir üretiminin sözleşmeye bağlanması ve ürün desteği verilmesi gerektiğini vurguladı.
Aytaç, esrardan elde edilen ve “kenebidiol (CBD)” olarak adlandırılan ürünün de Türkiye’ye yasa dışı yollardan getirildiğini ve çok yüksek fiyatlara alıcı bulduğunu belirtti.
-“Yüzde 10 verimlilik sağlandı”
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdür Yardımcısı Ümit Orhan, kurumun endüstriyel kenevir üretimi değil medikal üretim yaptığını söyledi.
Orhan, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile tıbbi kenevir tohumu Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini ve kısa sürede yerli tohum üretmeyi hedeflediklerini söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izniyle Portekiz’den bir uzmanla çalıştıklarını bildiren Orhan, Bolvadin’de açıklanan bölgeye 300 kök kenevir diktiklerini ve yüzde 10’un üzerinde verim elde ettiklerini söyledi.
TMO’nun dünyanın en büyük monolitik morfin hammaddesi üreticisi olduğunu vurgulayan Orhan, “Muayenesi zaten haşhaş için özel olarak yapıldığı için bizim için çok zor olmayacak. Aynı şekilde biz de daha sınırlı alanlarda yapmayı düşünüyoruz. endüstriyel kenevire izin verilen iller dahilinde takip ve tespit yapacağız.Öncelikle kendi alanımızda TÜBİTAK ile kendi kenevir tohumumuzu geliştiriyoruz.”
“Çiftçiyi teşvik etmeliyiz”
MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, Türkiye’de su kaynaklarının azaldığını ve tarımsal faaliyet alanını kaybederek çölleşebilecek alanlar olduğunu söyledi.
Sulu tarıma devam edilmesi halinde Konya Ovası’nın kaybedilebileceğini belirten Kalyoncu, tarımsal üretimde kararın üreticiye bırakılmaması gerektiğini, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Kalyoncu, “İklim değişikliğiyle birlikte tarımla ilgili eski bilgilerin birçoğunu değiştirmek zorunda kalacağız. Vatandaşlar iklim değişikliğiyle tek başına mücadele edemez. İklim değişikliği ve su durumuna göre bir an önce tarımsal üretim planlaması yapılmalı.” dedi.
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, tarımda üretim planlaması yapılması gerektiğine değinerek, “Su kaynaklarımızı doğru kullanacak, yer altından su çekmeyecek alternatif tarım ürünleri üretmemiz gerekiyor. Çiftçiyi teşvik etmemiz, pozitif ayrımcılık yapmamız gerekiyor. ve insanları tarımda tutun.” sözlerini söyledi.
Yokuş, yönetmelikle çiftçiyi cezalandıracak bir sistem kurulduğunu savunarak, “Türk köylüsünü yapıştıramazsınız. Bu cezalar tekliften çıkarılmalı.” söz konusu.
“Teklifte herhangi bir ceza yok”
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Sırrıgider, yasa teklifiyle kurulacak sistemde çiftçinin israf ihtimalinin kalmayacağını belirtti. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de su kaynaklarının azaldığını belirten Secretgider, bu konuda önlem almanın değerli olduğunu söyledi.
Sırrıgider, “Teklif ile kurulacak sistemde çiftçiye Hazine desteğinin hangi koşullarda verileceği ortaya çıkıyor. Herhangi bir cezası yok. Bunun bizim için vatani bir görev olduğunu düşünüyorum. Bunu yapmak zorundayız. ” dedi.
Tarımsal üretimde sürdürülebilirlik tehlikesinin varlığına dikkat çeken Zengingider, “Ürünlerin gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılamaması riski var. Üreticinin kâr etmediği bir döneme geldik. ama hangi yılda ne kadar zarara yol açabileceklerini hesaplamak.Bulabileceğimiz en iyi çözüm bu.” değerlendirmesini yaptı.